12 Eylül 2013 Perşembe

Masal

Var da yok gibi,
Sanki yok da var gibi.

Sanki develer tellal
Pireler berber.
Sanki masal işte.

Kaf dağının ardındaki benim işte..
Gerçek olamadım
Sen gibi,
Sesin gibi.

Bir şiir okumuştun
Hani sana yazılan
Çabuk unuttun
Sen de yalancıydın


Tıpkı ben işte...

1 Eylül 2013 Pazar

Söz

Söz etsem,
Yüzü gülse...

Dağınık kara saçları,
Rüzgara karışsa.
Dönse hatta
Şöyle kendi etrafında.
Güneş vursa mesela,
Kızgın bakışlarına.
Eğilse gözbebeklerinde ışık.

Olmaz ya,
Görse gözlerin beni.
Benimkiler de seni.

31 Ağustos 2013 Cumartesi

.

bir dirsek mesafesinde kalıyorsa eğer sevdiceğin,
bir sigara içimlik bile olsa ağırlığı varsa hayatın,
ve bir hoşça kal için bile yoksa gücün,
hayat ağırlaşır, insan eti ne kelime!

KEÇİ

Kız seni kaçırırım,
Kaçırıp kendime sarılırım.

Kız seni kaçırır,
Kendime darılırım.

Keçileri kaçırıp
Sonunda yine sana kalırım.

Yollarda kaybolur
Sulara dalarım.

Seni bile çalımlar
Kendi kaleme gol atarım.

Gülsen iyi olurdu,
Gelsen daha iyi,
Bir de gülerek geldin mi,
Hayat bayram olurdu!

BAKIRDAN KARAYA

I
Kokun ellerimde yine,
Yokluğunda
Ellerim yoldaş bana.

Bakır rengi bir yolda
Renklerin
Yoldaş bana..

II
Kara atlılara benzerdi
Saçların,
Mahşerin dört atlısı.

Yurdum gibi..

Bakırdan bir güneş
Kesmezdi yolunu
Yeleleri
Rüzgarında salınır.

III
Kızıl bir güneşe benzer
Bakışı,
Bir Şarkıda
Kaybolur.

Yokluğunda
Var olur.

Bakır rengi bir gün başlar,
Uzun
Bakırdan bir gün.

Bilmem kaçıncı merdivende
Solan bir aşka içerim.

Gün batımı bile
Bakırdan olur.

IV
Hayat bazen
Bakır rengi bir külden
Gece karası bir güle dönüyor.

Yanık bir gül
Batan güneşten
Yeğ oluyor.

V
Bakırdan bir toz,
Savrulur yüreğime.
Kara bir gece çöker,
Kalbime.

Kara saçların örter suçlarımı.

Bakırdan kara bir toz,
Örter üzerimi.
Kabirde bile rahat bırakmaz,
Kara, kapkara saçların.

VI
Haydi sök al!
Kara topraktan
Gömdüğünü.

Ellerinle sarıp sarmalayıp
Bıraktığını.

Sen bilmezsin,
Gece
burada o kadar da karanlık değil!

Saçlarından kara ne var?


Yineleyelim o hal,
Tek gördüğüm gece karası.

Bakırdan bir güneş
Batar,
Batıda.

Oysa,
Aman neyse...

VII
Yoksun,
Hep yoksun
Hiç!
yoksun.

Nefesin vursa
Yüzüme
Ben öylece uyusam.



Kara saçların
Boynuma dolanmış.

Sevgili celladım
Ben gülümsüyorum
Yüzüne,
Sen;
Beni öldürmekte..

BAHÇEDE

Ayrık otları
Bahçemin.

Sen güzel
Kasımpatı.

Yordular mı?

Sen o bahçedeki
Tek varlıksın
Kalanı
Küsurat.

Aç işte dilediğince
Nedir bu solmalar?

ÇİNGENE YAZI

Erken gelir kış,
Daha dallarındayken yapraklar.
Ve
İnce bir hüzün olur
İçindeki zambak,
Cama vuran taneler.

Yağmur
Cana vurur,
Gözündeki kan;
Yare.

Geç bunları
Geç.

Sen,
Yüreğine bak.
Sönmeyen,
Ne karın,
Ne soğuğun,
Ne yağmurun söndüremediği
Yangına.

15 Aralık 2010 Çarşamba

Adsız Şiir

Gözlerine
Gömsünler beni.
Çok sevdiğim
Gözlerine.

Yanıbaşımda olmalı,
Saçların.
Ölsem bile,
Tutmalıyım ellerini.

Ben en son,
Gözlerini görmeliyim.
En son,
Sana gülümsemeli.

19 Kasım 2010 Cuma

KÜÇÜK ANNE

Cennet ayaklarının altında,
Yıldızları takarsın saçlarına,
Şöyle bir salınıp
Geçtinmi bir de,
Gün, güneş, gece hep aydın, aydınlık.

Ah,
Sen çileler çekeceksin,
Güzel anne.
Çok sevinçler göreceksin.

Bak,
Cennet senin ayaklarında.
Ulaşmak için eğilecek,
Dağ, deniz, nehirler ayaklarına.
Secde edecek kainat,
Etrafında döneceğiz.

Ah,
Küçük, güzel anne,
Sen çileler çekeceksin.
Yüzünde bitmeyen umutla.

Ve
"işte" diyeceksin,
"Ben bir dünya yarattım..."

16 Kasım 2010 Salı

UMUT

Tek gördüğüm
Gece karası.

Dönmüşsün sırtını.
Gece karası,
Saçların.

Bir dokunsan
Parmaklarımın ucuna,
Tutsan ellerimi,
Görebilsem gözlerini.
Aydınlanacak dünya.

Bak
Sen de göreceksin.
Gün ışığını.
Senin gözlerinden,
Benimkilere yansıdıkça.