I
Rakıya buz atılır mı?
Atılmamalı mı? (-E-)
II
Atılır elbet,
Bir derdi vardır.
Rakı’nın içi yanmaktadır.
İçenin ki de dert mi?
Rakı’ya sor hele.
Anlatsın sabaha kadar.
Rakı’ya buz atılır mı?
Atılmamalı mı? (-G-)
Dumanlı bir hasret bu soframızda
Ve dostlukların meze edilmediği bir sohbet
Biraz dert
Biraz mücadele
Ama alabildiğine aşk ile
Şiir ile
Muhabbet ile…
Dumanlı bir sohbet bu soframızda
En önemli ayrıntı ise bu;
Nedir rakı içmenin edebi-adabı? (-E-)
Rakı’ya buz atılır mı?
Atılmamalı mı?
III
Ben desem; bulut değil mi geçen?
O; ses etmese.
Ben; canavarları yenip gelsem,
O’nun kokusu kollarıma sinse.
Onsuz kalınca başlar,
Rakı’yla muhabbet.
Onulmaz yaralara,
Merhem niyetine.
Rakı bastık
Her yâre’ye.
Şimdi kim ne derse;
Söndürmedikçe yüreğimizdeki yangını,
Neyleriz buzlusunu/buzsuzunu.
Sen söyle gayri;
Rakı’ya buz atılır mı?
Atılmamalı mı?(-G-)
IV
Sonra anladık
Yendiğimiz canavarlar, canavar değil
Sevdiğimiz kadınlar, sandığımız kadın değil
Hâlbuki biz
Donkişot bile değiliz…
Sonra anladık
Aslında hayatın kendince bir düzeni
Bir akışı olduğunu
Çektiğimiz kürek, akıntıya ters
Adımlarımız yola
Sevdamız, sevdiğimize ters…
Sonra anladık
Mesele ne buzda ne suda
Aslolan Rakının merhemi
Merhemde sofranın muhabbetinde
Yani muhabbettin deminde …(-E-)
O zaman
Öğrendik,
Rakı’dan Mabetler yapmayı.
Muhabbetimizle
Kardık harcını
Rakı kattık su diye
Her koyduğumuz taş,
Yüreğimizden koptu.
Ve biz,
Öğrendik.
Rakı’ya buz atılır mı?
Atılmamalı mı?
Anlamı kalmadı buzun/suyun,
Derdimizi ele verdik,
Hatta ihbar ettik,
Dostlarımız yakalasın diye.
Dertlerimizi/Kederlerimizi
Sorguya çektiler,
Gecelerce…
Biz öğreniyorduk,
Zaten biliyor olduğumuzu.
Rakı.
Buz.
Buz.
Rakı.
Değil
Değil,
Yangının en kor yerinde.
Buz,
Rakı.
Rakıya buz atılır da?
Buz Rakı’ya konur mu acaba? (-G-)
V
Buz
Rakı
Senin kitabında iki yasak aşık
Benim masamda Ferhat ile şirin…
Kaç kez döndü dünya güneşin etrafında
Biz yaratalı kendi edebimizi-adabımızı
Rakıya buz atılır da?
Buz Rakı’ya konur mu acaba?
Biran yükselir tansiyonun damarlarında
Kendinden geçersin
Serden
Yardan
Her şeyinden…
Biran yitirirsin amacını
Pusulan bozuk
Limanların kayıp
Telaş ile
Kaygı ile
Keder ile…
İşte o an
Rakıya buz da atılır
Buz Rakı’ya da konur… (-E-)
12 Mart 2010 Cuma
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder