15 Nisan 2008 Salı

düş kıyımı

ağır kapı aralandı,
portakal kokuyordu
elleri kapının.

seslendim uzaktan
sesimi ne ben duydum,
ne karanlık ne de acı.

ben acıyı duydum
da
duymazdan geldim.

üstüne gittim
el örgüsü bir kazağın;
içi boş çıktı.

ağlamaktan
içim çıktı da
kapı öyle kapandı.

elleri portakal kokulu kapı
küstü sonra
bir küsme oldu.

bana bakmadan
beni görmeden
ve hatta
hissetmeden beni.

sevmişti oysa
yanan yeşil ışık.

konserve insanlar bile
şirin gözükmüştü gözüme
de
bir sen gözükmedin
kalbimdeki kocaman göze...

Hiç yorum yok: